18 Eylül 2010 Cumartesi

Hazar Kaplanı

hAZAR KAPLANI
Tutsak edilmiş bir Hazar kaplanı, Berlin hayvanat bahçesi 1899
Tutsak edilmiş bir Hazar kaplanı, Berlin hayvanat bahçesi 1899 (Çok güzel devam edin hayvanlar sizin hizmetçiniz ya)
Bilimsel sınıflandırma
Alem: Animalia (Hayvanlar) (Hayvanlar)
Şube: Chordata (Kordalılar) (Kordalılar)
Sınıf: Mammalia (Memeliler) (Memeliler)
Takım: Carnivora (Etçiller)
Alt takım: Feliformia (Kedimsiler)
Familya: Felidae (Kedigiller)
Alt familya: Pantherinae (Büyük kediler)
Cins: Panthera
Tür: P. tigris (Kaplan)
Alt tür: P. t. virgata
Trinominal adı
Panthera tigris virgata
(Illiger, 1815)
Hazar kaplaninin 1900 yıında dağılımı
Hazar kaplaninin 1900 yıında dağılımı
Dış bağlantılar


Özellikleri

Bengal kaplanından daha küçüktür. Tüyleri sık, çizgileri soluktur. Gövde ve boyun altı beyaz ve daha sarkıktır. Kulaklar, kısa ve küçüktür. Rengi, Bengal kaplanına benzer. Bacakların dış kısımları, sarıdır, ve iç tarafı beyazdır. Bu alt türün kuyruğu, sarıdır, ve sarımsı beyaz çizgiler vardır. Kışın saçı çok uzundur, iyi gelişmiş bir karın yelesi ve kısa bir ense yelesi vardır.

Yaşam şekli 

Hazar kaplanları yalnız yaşayan hayvanlardır. Çiftleşme mevsiminde erkek ve dişi birlikte görülür. Erkek kaplan dişiden daha büyüktür. Genelde çiftleşme kış veya bahar döneminde gerçekleşir. Kaplanların çiftleşme dönemi yirmi-otuz gün kadar sürer. Yaklaşık olarak 100 günlük bir gebelik döneminden sonra dişi kaplanlar üç yavru doğurur. Bu yavrular doğduğunda kördür ve on gün sonunda gözleri açılır. Yavrular yaşamlarının ilk sekiz haftasında anne sütüyle beslenir. Bu esnada baba hiçbir sorumluğu üzerine almaz. On bir haftadan sonra yavrular avlanmaya başlar.

Dağılımı 

En batıda Türkiye olmak üzere Hazar denizi, Kafkasya’da İran, Türkmenistan, Afganistan’ın kuzey kesimlerinde yaşardı. Ayrıca Moğolistan ve Irak'ta da izleri bulunmuştur.

Türkiye'deki durumu [değiştir]

Türkiye'de Siirt, Şırnak, Uludere ve Çukurca (Hakkâri) taraflarında, Irak sınırındaki dağlarda ve vadilerde yakın zamanlara kadar bulunduğu anlaşılmaktadır. Son olarak Şubat 1970'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde Şehit Şen isimli bir köylü tarafından 122 cm. gövde uzunluğunda bir erkek birey vurulmuştur. Bu kaplanın postu 3 yıl sonra 1973'te Güneydoğu Anadolu'da bitki araştırmaları yapan İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Turhan Baytop (1920-2002) tarafından İstanbul’a getirilmiştir. Post, Ali Üstay Koleksiyonu'ndadır. Prof. Dr. Turhan Baytop bu bulgu ve derlemelerini 1974 yılında Münih'teki Säugetierkundliche Mitteilungen isimli akademik dergide yayımlamış ve makalesinde[1] daha önceki yıllarda da Uludere ve Şırnak bölgelerinde 8 adet kaplanın vurulduğunu köylülerden duyduğunu yazmıştır. Bu tarihten sonra hiç görülmemiştir. Bununla birlikte bölgenin kırsalında yaşayanlar tarafından hala görüldüğü zamanlar ihbar edilmektedir. Kuzey İran’ın Türkiye sınırına yakın olan bir bölgesinde zoolog Paul Joslin tarafından 1974 yılında bulunan 17 cm genişliğindeki ayak izi göz önüne alınırsa bu ihbarların doğru olabileceği düşünülebilir.[2][3]

BÜYÜYÜNCE BEN HAYVANSEVER OLACAĞIM...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder